It feels like the government doesn't care about us. It feels like the governments don't care about their people.
The pandemic has made me feel depressed. I haven't felt this in a long time.
Life seems so pointless when the most powerful groups of people, people who run our countries, don't care to make life good for everyone. So many are consumed by greed. Financial security is important, but putting millions at risk for a chance to make a lot of money makes me feel hopeless.
What's the point of even trying to survive in a world like this?
Written by David Fulcher | Male of age 18-24 from United States
Başlangıcından itibaren Twitter üzerinde Wuhan'ı gözlemleyebildiğim kadar gözlemlerken kendimi birden gecenin 11'inde yurttan çıkıp terminale bilet almaya giderken buldum. Bu tek cümle koca bir 3 ayı kapsıyor. O zamandan beri hayatımda geniş kapsamlı bir değişime sebep olan bu bela, ki aslında bela sözcüğünü bile hak etmeden, belki de bütün insanlık olarak bunca zamandır yaptıklarımızın korkunç bir karşılığıdır diye de düşünmeden edemiyorum.
Dört duvar arasına kısılmış şekilde dinlemeyi unuttuğum müzikleri hatırladığım, unuttuğum filmleri bir kez daha izleyip konuşmayı unuttuğum konuları konuştuğum bir veya iki haftanın sonunda iç dünyamı, korkularımı, düşüncelerimi, sabrımı, kendime olan saygımı, tutkularımı, mutluluklarımı, hedeflerimi, asıl isteklerimi, haklarımı, haksızlıklarımı, hayallerimi, sevdiklerimi, iyiliklerimi, kötülüklerimi ve en nihayetinde kocaman bir gerçek olarak hepimizi ve bizi bundan sonrasında bekleyen süreci düşünerek yoğun bir depresyonun içinde buldum kendimi.
Bütün kötülükler, kalp kırıklıkları, hüzünler, korkular, boşa gitmişlik hisleri veya bizleri birbirimizden uzaklaştıran farklılıklarımız... dört duvar arasında hiçbir şeyi etkilemeden küçük bir umuda bağladı bizleri. O dört duvar arasında bir türlü kendisini izole etme şansı olmayan bütün insanlarla asıl dualarım, umutlarım. Çünkü ben bu kadar şanslı iken o durumu olmayan insanları düşünmek bu şansı hak edip etmediğimi ne belirliyor diye düşünüp duruyorum. Elimizden geldiğince, bütün dünya olarak, birbirimize gerek maddi gerek manevi desteğimizi asla esirgemeyeceğimiz bu dönemde, değil bir virüs bulaşmasının, sevginin bize insan olduğumuzu hatırlatışı beni ayakta tutuyor.
Korkularımdan dolayı yaşadığım kafa karışıklığı ve buna bağlı dibe çöküş başlangıcımdan dolayı aldığım bir önlem sevdiğim birisinden beni koparmış bile olsa, kendisine sağlık ve mutluluk dışında başka bir şey dileyemeyip onu hafızamın en büyük yerine kilitlerken, dört duvarım arasında kendimi geliştirip bu durumu hem kendi ruh ve beden sağlığım hem de bunların sonucunda sahip olacağıma inandığım pozitif enerjimle dünyayı bu durumdan önceki hâlinden bile çok daha iyi bir hâle getireceğime bir birey olarak inanmak istiyorum.
Onca acıya, ölüme, yoksulluğa ve umutsuzluğa (ve dahasına) sebep olduğun için koca bir ''lanet olsun sana!''dan sonra bütün bunları düşündürtüp belki de kafamıza temelde eksik olan şeyleri soktuğun için çok ama çok sayılı noktada küçük bir ''teşekkürler'' Corona Virus. Şu an bunu yazdığım sırada yaşananlar belki de daha hiçbir şeydir. Bundan fazlasını da asla hayal edemeyecek kadar da karışık bir kafam var. Sadece sabah uyandığım gibi evimden çıkıp sevdiğim insanları görüp onlara sıkı sıkı sarılarak elimdeki telefonun bir halta yaramadığını anladığım ve her anımı, anlamını bilerek doya doya yaşayacağım günleri her şeyden fazla istiyorum.